Par Lagerkvist tarafından 1950’de yazılan Barabbas, insanlığın inanç ve suçluluk arasındaki içsel çatışmasını sorgulayan bir varoluş romanıdır. İncil’de İsa’nın çarmıha gerilmesi sırasında serbest bırakılan suçlu Barabbas’ın hikayesini merkezine alan bu eser, ahlaki ve metafizik sorularla derinlemesine bir hesaplaşma sunar.

Konusu
Barabbas, İsa ile birlikte yargılanan ve halkın isteği üzerine serbest bırakılan bir suçludur. Bu noktadan sonra, hayatının geri kalanı İsa’nın neden seçildiği ve kendisinin neden serbest bırakıldığı sorularıyla geçer.
Barabbas, İsa’nın çarmıha gerilmesini uzaktan izler ve bu olayın etkisiyle inanç, kimlik ve varoluş üzerine düşünmeye başlar.
İnançsızlığına rağmen, İsa’ya inananlarla sürekli karşılaşır ve kendini bu dünyaya ait hissetmekte zorlanır.
Hayatı boyunca dışlanmış bir figür olarak, hem kendi içinde hem de toplumda bir anlam arayışıyla boğuşur.
Ana Karakterler
Barabbas: Suçlu geçmişine rağmen hayatını anlamlandırmaya çalışan, inançsız ama derin bir arayış içinde olan bir adam.
Hristiyan Topluluğu: Barabbas’ın sürekli karşılaştığı, inançlarına bağlı kişiler topluluğu.
Çarmıha Gerilen İsa: Barabbas’ın serbest bırakılmasına neden olan ve hikayenin manevi arka planını oluşturan figür.
Temalar
1. İnanç ve İnançsızlık
Barabbas, Tanrı’nın varlığına inanmasa da, sürekli olarak inançlı insanlarla karşılaşır ve inançsızlığını sorgular.
2. Suçluluk ve Kurtuluş
Barabbas’ın serbest bırakılması, onun suçluluk duygusunu daha da derinleştirir ve kurtuluş arayışına sürükler.
3. Varoluş ve Anlam Arayışı
Barabbas, serbest bırakılmasının anlamını ve hayattaki yerini bulmaya çalışırken, insanın varoluşsal krizini temsil eder.
4. Toplumdan Dışlanma
Barabbas, hem suçlu geçmişi hem de inançsızlığı nedeniyle toplum tarafından dışlanmış bir figürdür.

Par Lagerkvist ve Felsefi Derinlik
Par Lagerkvist, bu eserinde bireyin Tanrı, suçluluk ve kurtuluş temalarıyla ilişkisini sorgular. Barabbas, Lagerkvist’in Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmesinde önemli bir rol oynamış, derinlikli bir felsefi ve ahlaki eser olarak kabul edilmiştir.
Comments